-
1 burun kanadı
Nasenflügel m -
2 burun kanadı
n. wing* * *ala nasi -
3 burun
burun <- nu> Nase f; Schnabel m; LUFTF, MAR Bug m; Spitze f (Schuh); GEOGR Kap n, Landzunge f;burun boşluğu Nasenhöhle f;-e burun burmak die Nase rümpfen (über A);-le burun buruna gelmek ganz nahe kommen (D);burun deliği Nasenloch n; Nüster f;burun kanadı Nasenflügel m;burun perdesi Nasenscheidewand f;-e burun yapmak hochnäsig sein gegenüber;-in burnu büyümek (oder kabarmak) überheblich werden;(-in) burnu havada aufgeblasen;-in burnu bile kanamamak mit heiler Haut davonkommen;-in burnuna çıkmak nicht ertragen können;-in burnuna girmek jemandem unter die Augen kommen; sich in jemandes Vertrauen schleichen;-in burnunda tütmek jemandes Sehnsucht erwecken;-in burnundan (fitil fitil) gelmek jemanden teuer zu stehen kommen (etwas Angenehmes);burnunu çekmek schnäuzen, schnüffeln; fig das Nachsehen haben;b-nin burnunu sürtmek jemanden kleinkriegen;burnunun dibinde in nächster Nähe, fam fig vor der Nase (sein, liegen);burnunun dikine gitmek nach seinem eigenen Kopf handeln;burnunun direği sızlamak traurig sein -
4 ala nasi
burun kanadı -
5 ala nasi
burun kanadı -
6 wing
n. kanat, burun kanadı, ek bina, uçma, uçuşan şey, sıvışma, kol, çamurluk, hava filosu————————v. kanat takmak, hızlandırmak, kanatlanmak, uçmak, uçarak geçmek, kanadını yaralamak, kolundan yaralamak* * *kanat* * *[wiŋ]1) (one of the arm-like limbs of a bird or bat, which it usually uses in flying, or one of the similar limbs of an insect: The eagle spread his wings and flew away; The bird cannot fly as it has an injured wing; These butterflies have red and brown wings.) kanat2) (a similar structure jutting out from the side of an aeroplane: the wings of a jet.) kanat3) (a section built out to the side of a (usually large) house: the west wing of the hospital.) taraf, kanat4) (any of the corner sections of a motor vehicle: The rear left wing of the car was damaged.) yan, taraf5) (a section of a political party or of politics in general: the Left/Right wing.) kanat6) (one side of a football etc field: He made a great run down the left wing.) sağ/sol taraf7) (in rugby and hockey, a player who plays mainly down one side of the field.) kanat oyuncusu8) (in the air force, a group of three squadrons of aircraft.) grup•- winged- - winged
- winger
- wingless
- wings
- wing commander
- wingspan
- on the wing
- take under one's wing -
7 Nasenflügel
anat burun kanadı
См. также в других словарях:
burun kanadı — is., anat. Burun deliğinin yan tarafındaki kabarık bölüm … Çağatay Osmanlı Sözlük
burun — is., rnu, anat. 1) Alınla üst dudak arasında bulunan, çıkıntılı, iki delikli koklama ve solunum organı 2) Bazı şeylerin ön ve sivri bölümü Kadıköy vapurunun güvertesinde, paltoma bürünmüş, gidip ta burna oturmuştum. H. Taner 3) mec. Kibir,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kanat — is., dı 1) Kuşlarda ve böceklerde uçmayı sağlayan organ Kuşun kanatlarını kısıp bir taş parçası gibi yere süzüldüğü gözümün önündedir. M. Ş. Esendal 2) Balıklarda yüzgeç 3) Bir uçağın havada durmasını sağlayan taşıyıcı aerodinamik güçlerin… … Çağatay Osmanlı Sözlük